Dünya, fosil yakıtlardan alternatif enerji kaynaklarına geçiş yaparak küresel ısınmayı azaltmaya çalışıyor. Ancak yapılan araştırmalar, hidrojen gibi önemli bir yenilenebilir enerji kaynağının da sera gazı salınımına neden olabileceğini ortaya koyuyor.
Rüzgar, hidrolik ve güneş enerjisinden elde edilen elektrik enerjisi, alternatif enerji ekonomisi için kritik bir rol oynamaktadır. Ancak ağır sanayinin ihtiyaçları göz önünde bulundurulduğunda, hidrojen enerjisi de önem kazanmaktadır. Hidrojen üretimi için dünya genelinde tesis araştırmaları devam etmektedir.
Hidrojen üretimi için en uygun bölgelerin belirlenmesi önemlidir. Örneğin, Kanada, ABD’nin orta kesimleri, Sahra çölü, Kuzey Çin ve Kuzeybatı Avrupa, hidrojen üretimi için uygun alanlar olarak gösterilmektedir.
Ancak hidrojen üretimi tesislerinin sınırlı bölgelerde olması, hidrojenin taşınmasını gerektirmektedir. Bu da sera gazı salınımına neden olabilecek bir süreçtir. Özellikle hidrojen taşıma sırasında yaşanan sızıntılar, ozon ve metan gibi sera etkisine sahip gazların oluşumuna katkıda bulunmaktadır.
Gelecekte, dünya hidrojene olan ihtiyacının artması beklenmektedir. Ancak bu durumun sera gazı salınımını artırabileceği unutulmamalıdır. Özellikle hidrojen üretimi için kullanılan elektriğin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması gerekliliği vurgulanmalıdır.
Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla birlikte hidrojen ekonomisinin sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi, sera gazı salınımını azaltma hedeflerine ulaşmada önemli bir adım olacaktır.
0 Yorum