Rusya’nın önde gelen nükleer araştırma kurumu Rosatom, uzay keşiflerinde devrim niteliğinde bir gelişmeye imza attı. Rosatom’un son duyurusuna göre, yeni geliştirilen plazma motoru sayesinde Mars’a sadece 30 ila 60 gün içinde ulaşmak mümkün olacak.
İtici sistem, geleneksel kimyasal roketlerin aksine yakıt yakmak yerine manyetik bir plazma ivmelendirici kullanarak itiş sağlıyor. Rosatom’un Troitsk Araştırma Enstitüsü’nde yapılan testlerde, plazma motorunun hidrojen yakıtı kullanarak elektron ve protonları saniyede 100 kilometre hıza kadar çıkarabildiği belirlendi.
Geleneksel roketlerde bu hız saniyede 4,5 kilometre civarında kaldığından, plazma motoruyla Mars’a yapılacak seyahat büyük ölçüde hızlanacak. Ayrıca, astronotların maruz kalacağı radyasyon miktarı da önemli ölçüde azalacak.
Şu anda laboratuvar prototipi üzerinde testler yapılan plazma motoru, 2.400 saatten fazla kesintisiz çalışabiliyor. 2030 yılına kadar tam ölçekli bir uçuş modeli geliştirilmesi planlanıyor.
Apophis Asteroiti ve Dünya’nın Karşılaşması
13 Nisan 2029’da Dünya’nın sadece 32 bin kilometre yakınından geçecek olan Apophis adlı dev asteroit, yakın zamanda büyük bir ilgi odağı haline geldi. Asteroitin tehlikeli olup olmadığı konusunda ise çeşitli değerlendirmeler bulunmaktadır.
Uzay Teknolojilerindeki Diğer Gelişmeler
Rusya’nın plazma motoru gelişiminin yanı sıra, ABD merkezli RocketStar Inc. tarafından füzyon enerjili bir elektrikli itki motoru olan FireStar Drive tanıtıldı. Ayrıca ABD Uzay Kuvvetleri, mikro reaktörler kullanarak elektrikli itki sistemleri geliştirmeyi amaçlayan bir projeye 35 milyon dolar fon ayırdı.
Plazma motorları, uzay yolculuklarında kimyasal roketlerin yerini alabilir mi? Mars’a yolculuğun 30 güne inmesi gerçekten mümkün mü? Bu teknolojik gelişmeler, insanlığın uzay keşifleri konusunda büyük bir dönüm noktası olabilir. Gelişmeler hakkındaki görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın.
0 Yorum