Fotoakustik görüntüleme sistemleri, vücut içini yüksek çözünürlükle görüntüleyebiliyor, ancak genellikle hacimli oluyorlardı. Şimdi ise araştırmacılar, bu teknolojiyi bir saate sığdırabilecek kadar minyatürize ettiler; donanım bir sırt çantasında taşınabiliyor ve beş aylık bir bebek kadar hafif.
Vücut içi kan akışını görüntüleyen fotoakustik izleme cihazı
Bu cihaz, kalbin ne kadar iyi çalıştığını ölçmek için invaziv olmayan bir yöntem sunuyor. Fotoakustik görüntüleme, nesnelerin (bu durumda lazer darbelerinin) ışığı emmesi ve emilen optik enerjinin ısıya dönüşmesi prensibiyle çalışıyor.
Bu ısı, algılanabilir ses dalgalarının yayılmasına neden olan termoelastik genleşmeye yol açıyor. Fotoakustik görüntüleme, ultrasonun aksine, yüksek çözünürlüklü işlevsel ve yapısal görüntüler sunabiliyor.
Bu fotoakustik cihazı, bir saat içine sığdırılan bir görüntüleme arayüzü, elde taşınabilir bir bilgisayar ve lazer ve güç kaynağını barındıran bir sırt çantasından oluşuyor. Cihazın lazer odaklanması ayarlanabilir ve 8.7 µm (mikrometre) çözünürlüğe sahip, böylece vücut içini, derinin ince kan damarlarını 3 milimetre çapında bir görüş alanında görüntüleyebiliyor.
Kullanım alanları ve geleceği
Bu miniaturize cihaz, topluluk sağlık merkezlerinde hastalık teşhisi için ya da hastanelerde kan dolaşımıyla ilgili parametrelerin uzun süreli izlenmesi için kullanılabilir. Ayrıca, cilt rahatsızlıkları ve kanser gibi durumların erken teşhisinde de kullanışlı olabilir.
Araştırmacılar, daha küçük bir lazer kaynağı ve daha yüksek bir darbe tekrarlama oranına sahip bir sistem üzerinde çalışıyorlar, bu da sistemi daha kompakt ve hafif yapacak ve güvenliği ve çözünürlüğü iyileştirecek.
Bu gelişme, fotoakustik teknolojinin tıp ve sağlık alanında nasıl yeni kapılar açabileceğini gösteriyor ve daha verimli ve etkili tıbbi teşhis ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine ön ayak oluyor. Sizin bu teknoloji hakkındaki görüşleriniz neler? Sizce faydalı bir teknoloji mi? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.
0 Yorum